Anasayfa / AilelerIcin / IlacAlerjileri / İlaç Alerjisi Olan Hastaya Nasıl Teşhis Konur?

Aileler İçin

İlaç Alerjisi Olan Hastaya Nasıl Teşhis Konur?

İlaç reaksiyonlarının tanısında ayrıntılı öykü ve tam bir fizik muayene esastır.

Laboratuvar testleri tanıyı destekleyici bilgiler vermeleri açısından yardımcıdır. Öykü, fizik muayene ve laboratuar testleri mevcut durumun bir ilaç reaksiyonu olup olmadığı, ilaç reaksiyonu ise sorumlu ilaç ve muhtemel mekanizma hakkında bilgi sağlar. Sonuç olarak hastaya söz konusu ilaçla daha sonraki karşılaşmalarında ortaya çıkacak durumlar ve alınacak tedbirler konusunda yardımcı olmak mümkün olabilir.

Öykü tanıda en önemli basamaktır

Şüpheli bir ilaç reaksiyonu değerlendirilirken hekim aşağıdaki hususlarda tam bir bilgi edinebilmek için hastaya pek çok soru soracaktır.

  1. Önceden ilaç reaksiyonu öyküsü olup olmadığı; varsa bu reaksiyonun özellikleri ve tedavinin hangi aşamasında oluştuğu
  2. Reaksiyon sırasında kullanılmakta olan ilaçlar, kullanım süreleri ve dozları, bu ilaçlarla önceki karşılaşma öyküsü
  3. Hastanın diğer tıbbi sorunları
  4. İlaç reaksiyonun klinik bulguları ve bu bulguların hangi ilacı işaret ettiği
  5. İlaç reaksiyonu ile açıklanabilecek bir laboratuar anormalliği var mıdır?
  6. İlaç kesilince reaksiyon geriliyor mu?
Eğer alerji uzmanının yaptığı değerlendirmede öyküdeki reaksiyon alerjik mekanizmalar ile değil de ilacın farmakolojik yapısı ve etkileri ile ilişkilendirildi ise doz ayarlanması, ilacın kesilmesi, alternatif ilaç kullanımı gibi seçenekler mevcuttur.

Fizik muayene organlara özgü ve sistemik bulgular açısından ayrıntılı ve tam olarak yapılmalıdır. Reaksiyonların çoğunda deri bulguları olduğundan deri muayenesi büyük önem taşır. Özellikle başvuru esnasında reaksiyonu devam etmekte olan hastalarda önemli ipuçları elde etmeye yarar. Geçmişte olan reaksiyonlar sırasında ortaya çıkan döküntülerin karakteri aradan uzun zaman geçtikten sonra hatırlanamamakta ve hekime tarif ederken güçlük yaşanmaktadır bu nedenle reaksiyon sırasında çekilecek bir fotoğraf sonraki değerlendirme sırasında oldukça yararlı bilgi sağlayabilmektedir.

Tanı için öykünün yanı sıra bazı tanısal testler de gereklidir. Tanısal testler özellikle bağışıklık sisteminin rol aldığı mekanizmalarla oluşan reaksiyonlarda yardımcıdır. Alerjik reaksiyonlarda tanıyı doğrulamak ve sonraki karşılaşmalar hakkında yorum yapabilmek için bu testler yardımcıdır. Yapılan çalışmalar öyküsünde ilaç alerjisi olan hastaların %20’den daha azında sorumlu ilaca karşı alerji saptandığını göstermiştir .

Laboratuar incelemelerinde özellikle organa özgü bulguların varlığında tutulan organa göre karaciğer ve böbrek fonksiyonlarına yönelik testler, hematolojik sistem açısından tam kan sayımı, proteinüri gibi böbrek bulguları açısından tam idrar analizi, akciğer tutulumu açısından akciğer grafisi yol gösterici olabilir. Ayrıca hastanın mevcut durumunun ilaç dışında başka nedenlere de bağlı olabileceği düşünülüyorsa hekim bu nedenlere yönelik özel testler de isteyebilir.

Reaksiyonun bağışıklık sistemine ait mekanizmalarla oluştuğu düşünülüyorsa muhtemel mekanizmaya göre gerekli tanısal yaklaşım yapılır. Antikor aracılı erken reaksiyonlarda deri prik (delme) ve intradermal (deri içi enjeksiyon) testleri, hücresel mekanizma ile oluşan geç reaksiyonlarda yama testi uygulanır. Bu testlerin negatif sonuç vermesi durumunda, sorumlu ilacın ağızdan (veya damar/kas içi) alınan şekli 30 dakika aralarla hastaya giderek artan dozlarda verilir ve herhangi bir reaksiyon gelişip gelişmediği gözlenir. Hastaya deri testlerinden sonra yolla ilacın artan dozlarda uygulanmasına “provokasyon” testi adı verilir.

Deri ve provokasyon testlerinin dışında bazı ilaçlar için kanda ilaca özgü IgE yapısında antikorların araştıran testler ile geç reaksiyonların tanısında kullanılan bazı testler de mevcuttur, ancak bu testlerin rutin kullanımda yeri kısıtlı olup daha çok araştırmalarda kullanılırlar.

Tüm bu testlerin gerekli durumda doğru şekilde ve uygun ortamda yapılması çok önemlidir. Testlerin pozitif sonuçlanması her zaman ilaç alerjisi tanısı lehinedir, ancak negatif testler her zaman ilaç alerjisi tanısını dışlamaz. Hastanın test yapıldığı zamanki tıbbi durumu ile hastalık sırasındaki durumu arasındaki farkın yanı sıra, enfeksiyon ya da birlikte kullanılan ilaçlar gibi kolaylaştırıcı etkenlerin varlığı da sonraki kullanımlarda reaksiyon gelişme ihtimalini belirler.